• 0545 945 5001
  • info@metinozalay.com
  • Seyhan/ADANA
Uncategorized
Menisküs Yaralanması

Menisküs Yaralanması

Menisküsler diz eklemindeki femur ve tibia denen iki ana kemiğin kıkırdak kaplı eklem yüzleri arasındaki eklem uyumsuzluğunu gideren amortisör görevi yapan kollajenden oluşmuş yapılardır. Hemen her yaş grubunda farklı
mekanizmalarla da olsa sıklıkla görülebilmektedir.
Dizin iş ve dış yarısında olmak üzere iki adet C şeklinde menisküs vardır.
Bu C şeklindeki yapıların uçları sıkı bir şekilde tibia denen dizin alt kısmındaki
kemiğe yapışıktır. Yürüme koşma ve zıplama sırasında çevreye doğru esneyerek
şoku emerler. Bu yapılar olmasaydı dizin her iki kemiğinin kıkırdakları tek bir
noktadan birbirine temas edeceğinden yükün aşırı bir şekilde tek noktadan
iletilmesi nedeniyle kıkırdakta ciddi hasar yaratabilme riski olacaktı. Yürüme
sırasındaki diz hareketi esnasında dize vücut ağırlığının 2 katı, koşma sırasında
da 8 katı yük bindiği düşünülürse dizin günlük aktiviteler ile ne kadar yüklendiği
ve menisküslere ne kadar iş düştüğü anlaşılabilir. Menisküslerde bir hasar
olduğunda veya tamamen çıkarıldığında dizde kireçleme gelişme hızı artar.
Menisküs yırtıkları neden gelişir

Menisküs yırtıkları menisküslerin yapısında yaşa bağlı oluşan değişimlere
bağlı olarak farklı şekillerde gelişir. Genç yaşlarda çok kuvvetli olan menisküsler
çoğunlukla ciddi bir spor yaralanması sonucu gelişir. Bu yüzden menisküs
yırtıkları ülkemizde sporcu yaralanması olarak bilinir. Çoğunlukla büyük bir
parça olarak yırtılır. İleri yaşlarda ise menisküs yapısında bir takım değişiklikler
oluşur. Yaşlanma süreci olarak da adlandırabileceğimiz bu süreçte menisküs iç
yapısında dejenerasyon ve menisküsün üst ve alt yapısının iki ayrı yaprak olarak
ayrılmasına sebep olan durum her zaman ağrılı olmayabilir ve her zaman cerrahi
tedavi yapılması da gereksizdir. Bu ileri yaşlarda çoğu zaman yırtık olması için
büyük bir travma gerekmez ve hasta yere çömelip kalkarken bile yırtık olabilir.
Bazen de yırtıklar hastanın dizinde takılmaya sebep olduğu için ileri yaşlarda da
eğer ağrı varsa cerrahi gerekebilir.

Menisküs yırtıkları büyük ve ait olduğu menisküsün büyük kısmını
ilgilendiriyorsa dizde yere çömelirken atlama ve takılma, bazen de dizin
tamamen kilitlenmesine sebep olabilir. Bu durum çoğunlukla 30 yaş altı hastada

sağlıklı menisküs zemininde gelişir. Öte yandan bu durumu halı saha maçı
sırasında gelişen ön çapraz bağ yırtığından iyi ayırmak gerekir. Ön çapraz bağ da
yırtıksa dizde boşluk hissi ve dönme de olacağı için menisküsün tek başına
cerrahi tedavisi problemi çözmeyecektir.
Daha küçük yırtıklar ve ileri yaşların menisküs yırtıkları ise genellikle düz
yol yürümede bir şikayet yaratmazken yere çömelme sırasında ve özellikle
bağdaş kurarken dizin birbirine bakan iç kısmında ağrıya sebep olur. Diz içindeki
bu yırtıklar zaman zaman dizde su toplanması ve şişmeye sebep olup istirahatte
de olan diz ağrılarına sebep olmaktadır.

Tedavi edilmeyen menisküs yırtıkları özellikle genç yaş hastalarda ileri yaşlarda
gelişebilecek diz kireçlenmesine sebep olabilmektedir.
Menisküs yırtıkları hastanın anlattığı şikayetlerin başlangıç süresi, ağrının
yeri ve oluş şekline bağlı olarak hekimi büyük oranda şüphelendirir. Muayene
deneyimli bir hekime büyük fikir verir. Asıl tanı manyetik rezonans görüntüleme
(MRG veya MR) ile k0nur.
Hastada ileri evre osteoartrit (Kireçlenme) varsa MR görüntülerindeki
menisküs yırtığı doğal olarak diz kireçlenmesine eşlik edeceği için ve bunun
tedavisinin hastaya bir fayda sağlamadığı bilindiği için bu durumda MR tetkiki
yaptırmanın bir faydası yoktur. Böyle bir durum varsa MR çektirmek için
hekiminize ısrarda bulunmayınız.
Erken aşamada dizde şişlik ve istirahat ağrısı eklem içinde ağrı yapan
maddelere bağlı olarak geliştiği için soğuk uygulama ve anti-enflamatuar ilaçlar
faydalı olabilir. Yine eklem kireçlenmesinin eşlik ettiği ve artroskopik cerrahinin
düşünülmediği hastalarda bu ilaçlar kullanılabilir.
MR görüntüsünde menisküs yırtığı tespit edilse bile ağrı muayene sırasında
buradan kaynaklanmıyorsa veya MR görüntüsünde yırtık dejeneratif ve
horizontal (enlemesine) bir yırtıksa ve ağrı yapmayacağı düşünülüyorsa yine
ilaçlar denenebilir.
Bunların dışında ağrı dizin iç kısmında ve hasta gençse menisküs
yırtıkları mutlaka cerrahi olarak tedavi ettirilmelidir.
Diz ekleminde kilitlenme ve takılma şikayetleri varsa cerrahi aciliyet
teşkil eder. Bunun dışındaki durumlarda düz yol yürümek dize ağrı vermez ama

yere çömelme sırasında kıkırdak hasarı oluşturabileceği için mümkün olduğunca
erken bir sürede cerrahi yaptırılmalıdır.
Cerrahisi günümüzde tamamen artroskopik olarak yapılmaktadır. Artroskopi
dizin önünden genelde 2 adet 0,5 cm kesiden kamera ve özel ekipmanlarla
yapılan bir cerrahi olup basit bir menisküs yırtığı için cerrahi süresi çoğunlukla
15 dakikadır.
Cerrahi sırasında çoğunlukla menisküsün yırtık olan kısmı çıkarılıp sağlam olan
menisküsün dış lifleri korunarak 30 yıl sonra bile % 70 başarı sağlanabildiği
gösterilmiştir. Menisküsün eklemin iç kısmına bakan bölgesinde kan damarları
olmadığı için tamir şansı yoktur. Öte yandan menisküsün sadece en dış
katmanının yırtıldığı durumlarda kan damarından zengin olan bu kısım tamir
edilirse % 90 sorunsuz iyileşmektedir. Tamir gereken durumlarda damar ve
sinirlere hasar vermemek için biz yırtık olan dizin arka iç kısmına cilde 4-5 cm ek
kesi yapmayı tercih ediyoruz.
Ameliyat sonrası dönem yırtığın çıkarılması veya tamir edilmesine göre
farklılık gösterir. Klinik deneyimimiz yırtıkları % 5-10 ancak tamir edilebilir
yırtıklardır ve bunları dizi düz halde kilitleyen bir cihaz ile 4-6 hafta korumak
gerekir. Bunun dışında kalan yırtıklarda yırtık parça çıkarıldığı için fazla
korumaya gerek olmaz. Hasta hemen üzerine yük verip yürüyebilir. Birkaç
günlük koruyucu dönem sonrası hasta birinci haftada dikişleri alınıp işine
dönebilir. Yine de bu hastalarda 1 ay süreyle yere çömelmeyi yasaklıyoruz. Ağrı
olmazsa rutin kontrole de çağırmıyoruz. Her iki tedavi yönteminde de ameliyat
sonrası bir hafta anti-enflamatuar ilaç kullanmakta fayda vardır.
Ameliyat sonrasında aksatılmaması gereken en önemli şey diz çevresi kaslarının
egzersiz yapılarak kuvvet kaybının engellenmesidir. Hastalar hangi tedavi
yöntemi uygulanmış olursa olsun hemen düz bacak kaldırma egzersizlerine
başlamalı, bunun dışında da diz bükmeye de çalışmalıdırlar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

× Nasıl Yardımcı Olabiliriz?